“Hangi bilimsel çalışma, rapor ve tetkik sonucunda böyle bir projeye ihtiyaç olduğu tespit edilmiştir?” diye soran Özcan konu hakkında şunları söyledi:

MARMARİS’E ADETA BİR HANÇER SAPLANACAK!

“Başlayan ÇED süreci, 6 milyon lira bedel ile, Kiler Gayrimenkul Yatırım Ortakları A.Ş. tarafından yapılması planlanan kazıklı sistem iskeleye dair.

Söz konusu proje alanının 5300 m kuzeyinde Marmaris, 3500 m batısında İçmeler, 1200 m batısında Keçi Adası, 3000 m doğusunda Marmaris Yat Limanı, 3800 m doğusunda Adaköy, 2270 m doğusunda Nimara Mağarası, 1300 m güney doğusunda Akvaryum Koyu, 1600 m güney doğusunda Fosforlu Mağara, 1650 m kuzeydoğusunda Bedir Adası yer almakta.

Böyle güzelliklerle dolu bir doğanın ortasına iskele yapılarak özel şirket eliyle yapılaşmaya açılması buraya adeta bir hançer saplamak demek!   

HANGİ GEREKÇEYLE BU ÖN İZİN VERİLDİ?

Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce 10 yıl süreli kullanma iznine esas 20.10.2023 tarihli sözleşme ile Kiler GYO A.Ş. ‘ne 1 yıl süre ile ön izin verilmiştir.

Proje alanının bulunduğu alan 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzen Planına göre “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi/Turizm Merkezi”, “Milli Park”, “Önemli Doğa Alanı”, 2. Derece Doğal Sit Alanı”, “Yat turu Güzergahı” alanında kalmakta olup proje alanı geri sahasında ise “Arkeolojik Sit Alanı” ve “Orman Alanı” yer almakta.

Hangi gerekçeyle bu ön iznin verildi? Bunun gerekçeleri kamuoyundan gizlenmemelidir.

ALANA OTEL VE GÜNÜBİRLİK TESİS DE YAPILACAK MI?

Ayrıca, 1/1000 Ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı kapsamında 1,38 hektar Turizm Alanı planlanmıştır. İskele geri sahasında yer alan Turizm Alanı, planlama alanının %43,90’ını kapsamaktadır. Proje dosyasından anlaşıldığına göre, Şirket tapu kayıtlarında zeytinlik olarak kayıtlı bu turizm alanına otel ve günübirlik tesis alanı yapmayı planlamaktadır. Şayet yapılacaksa, zeytinlik alana böyle bir tesis yapılacak olması mevzuata açıkça aykırıdır!

HOLDİNGİN İKTİDARLA OLAN BAĞLANTILARI MI DEVREYE GİRDİ?

ÇED süreci başlatılan Kiler GYO A.Ş’nin bağlı olduğu holdingin AKP’ ile olan bağları kamuoyunca da biliniyor. Bu kadar hassas bir doğa parçasına böyle bir yapılaşma sürecinin başlatılınca, ister istemez ‘siyasi bağlantılar mı devreye girdi’ diye soruyoruz!”

Özcan son olarak, Muğla’yı korumayı değil, ranta açmayı görev addeden iktidara karşı, bütün Muğlalılarla beraber sahip çıkmayı görev addettiğini vurguladı.

SORU ÖNERGESİ 

Özcan’ın Bakan Özhaseki’nin cevaplamasını istediği soru önergesinde şu sorular yer aldı:

1) Hangi gerekçeyle alanı “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi/Turizm Merkezi”, “Milli Park”, “Önemli Doğa Alanı”, 2. Derece Doğal Sit Alanı”, “Yat turu Güzergahı” olan, geri sahasında ise “Arkeolojik Sit Alanı” ve “Orman Alanı”nda yer alan bir proje için bu kadar hassas bir bölgeyi, özel bir şirket eliyle yapılaşmaya açmak için ÇED sürecini başlatıyorsunuz? 

2) Bu alan için ÇED sürecinin başlatılmasında, projenin sahibi olan holdingin Yönetim Kurulu Başkan Vekili’nin, iktidar partisi AKP’de 4 dönem milletvekilliğini yapmış olmasının etkisi olmuş mudur? Olmamış ise, hangi bilimsel çalışma, rapor ve tetkik sonucunda böyle bir projeye ihtiyaç olduğu tespit edilmiştir?

3) Proje tanıtım dosyasına göre Bakanlığınıza bağlı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğünce 10 yıl süreli kullanma iznine esas 20.10.2023 tarihli sözleşme ile Kiler GYO A.Ş. ‘ne 1 yıl süre ile ön izin verilmiş olduğu belirtilmiş, ancak bu izin Kişisel Verileri Koruma Kanunu gerekçe gösterilerek dosyada yer almamaktadır. Böyle bir ön izin verilmiş midir? Verilse hangi şart ve gerekçelerle verilmiştir? Bahse konu alanda yapılaşma var mıdır? Bu izin bahse konu alanı ilgilendiren imar planlarına uygun mudur?

4) Proje tanıtım dosyasından şirketin, iskelenin ardından, alanın geri sahasında yer alan Turizm Alanı’na otel ve günübirlik tesis yapacağı anlaşılmaktadır. Şayet yapılacaksa, zeytinlik alana böyle bir tesis yapılacak olması mevzuata aykırı değil midir?